Google ADS’de Reklam Metni Yazmak İçin 10 İpucu

Google Ads, son birkaç yılda çok değişti. Artık yeni biçimlere, ürün yerleşimlerine, e-ticaret kataloglarıyla bütünleşme yeteneğine ve çok daha fazlasına sahibiz.

Tüm bu değişikliklere rağmen, çekici reklam metni yazmanın anahtarları hala onlarca yıl öncekiyle aynı. En iyi Google Reklamlarının nasıl yazılacağına dair 10 öneri oluşturduk. Reklam stratejiniz için bunlara dikkat edin!

Google Ads Reklam Metni Yazmak için 10 İpucu

1. Reklamınız Ne Kadar Bilgilendiriciyse O Kadar İnandırıcıdır

Daha iyi Google Ads reklam metni yazmak için ilk ipucu şudur.

Başarılı reklamların anahtarının, müşterilere harekete geçebilecekleri yararlı bilgiler vermek olduğuna inanıyoruz.

Bunu Google Reklamlarınıza uygulamak için iki araç kullanabilirsiniz: Google’ın arama motoru otomatik tamamlama önerileri ve Answer the Public.

Bu tekniklerle, ürün ve hizmetlerle ilgili anahtar kelimeler girebilir ve müşterilerinizin ne aradığını ve hangi sorulara yanıt aradıklarını anlamak için farklı sonuçlar keşfedebilirsiniz. Bu şekilde, onların ana sorularını ve endişelerini belirleyebilecek ve bunları Google Ads reklam metniniz ile yanıtlayabileceksiniz.

2. Kıtlık İlkesini Kullanın

Kıtlık ilkesi, Robert Cialdini’nin Influence: The Psychology of Persuasion adlı kitabından gelmektedir . Cialdini, insanları bir şeye çekici hissettiren şeyleri araştıran bir psikologdu. Ana sonuçlarından biri, bir şey ne kadar az bulunursa, insanların onunla ilgilenme olasılığının o kadar yüksek olduğuydu.

Pazarlamacılar, başarılı bir reklam metni yazmak için onlarca yıldır bu prensibi kullanıyorlar. Aman dikkat! Münhasırlığa dayandığından, bu teknik aşırı kullanılırsa çalışmayı durdurabilir.

Örneğin, her ay bir indirim sunarsanız ve sürekli olarak insanlara indirimden yararlanmalarını söylerseniz, indirim sonunda etkili olmayı bırakacaktır. Ancak, Kara Cuma veya Noel gibi özel tatillere odaklanırsanız, kıtlık ilkesi çevrimiçi satışlarınızda çok güçlü bir artış sağlayabilir .

3. Savaş Silahınızı Akıllıca Seçin

Tüketicilerin rekabetinizi nasıl algıladığını anlamak önemlidir . Örneğin, bir rakibiniz sektörde lider olarak algılanıyorsa ve daha düşük fiyatlar sunuyorsa, reklam metniniz ne kadar etkili olursa olsun pazara girmeniz çok zor olacaktır.

Bir reklam veren olarak, Google Ads‘ün ürününüzü doğru bir şekilde konumlandırması için rekabetçi bir pazarda sizi farklı kılan şeyleri bulmalısınız. Her zaman vurgulayabileceğiniz özellikler vardır. Örneğin, yerel pazarınızdaki tüketici tercihlerine ve eğilimlerine daha aşina olabilirsiniz, müşteri incelemeleriniz daha iyidir veya müşteri çağrılarına ve şikayetlerine her zaman zamanında cevap verirsiniz.

4. Tüketicilerinizin İhtiyaçlarını Belirleyin

Bilimsel Reklamcılık kitabının yazarı Claude Hopkins’e göre , müşteriler kendi özel ihtiyaçlarını çözemedikçe ürününüzü satın almayacaklardır . Bu basit bir ilkedir, ancak gözden kaçırmak kolaydır.

Neyse ki, müşterilerinizin ihtiyaçlarını belirlemek için kullanabileceğiniz birçok araç var. İlk ipucunda görüldüğü gibi, müşterilerinizin gerçekten ne istediğini bulmak çok kolay ve çoğu zaman, gerçekten basit bir şeydir.

Bunu belirledikten sonra, Google Ads reklam metninizde öne çıkarın. Kullanıcılar onlara kendinizden ve ürününüzden bahsetmenizi istemez, onların ihtiyaçlarını nasıl karşılayabileceğinizi bilmek isterler.

5. Empatik olun

Dale Carnegie, How to Make Friends and Influence People adlı klasik kitabında, müşterilere ne istedikleri hakkında konuşmayı ve onu nasıl elde edeceklerini göstermeyi tavsiye etmiştir. Sonuç olarak, reklamlarınız kendi ihtiyaçlarınıza değil, müşterilerinizin ihtiyaçlarına odaklanmalıdır .

Tüketicilerinizle duygusal düzeyde bağlantı kurmak için onlarla empati kurabilmeniz gerekir. Kitlenizin duygusal ihtiyaçlarının ne olduğunu bilmiyorsanız, biraz araştırma yapmak çok önemlidir. İç görü toplamanın en iyi yolu, hedef kitlenize doğrudan sorunlu noktalarının ne olduğunu sormaktır. Ayrıca markanızın temel konularına ilişkin çevrimiçi toplulukları arayabilir ve insanların ne düşündüklerini görebilirsiniz.

6. Diğer Reklam Verenleri Etkilemeye Çalışmayın

Reklamın amacının diğer reklamcıları akıllı reklamlarla şaşırtmak değil, hedef kitlenize ulaşmak olduğunu unutmayın. Google Ads reklam metninize uygulandığında, bu, bazen her şeyi esprili veya zekice göstermeye çalışmaktan vazgeçmeniz gerektiği anlamına gelir. Sadece açık ve net olun!

7. Kitlenizin Tanıyacağı Dili Kullanın

Ogilvy’nin bir başka düsturlarından biri de tüketicilerle günlük dilde konuşmaktır. Hedef kitlenizin, onlara söylediklerinizle basit ve ilişkilendirilebilir bir şekilde özdeşleşmesini sağlamalısınız.

İlk adım, günlük olarak bu şekilde konuşan çok özel bir kitleye hitap etmiyorsanız, aşırı teknik jargondan uzak durmak olacaktır. İkincisi, doğrudan onlarla konuşarak veya çevrimiçi topluluklarını ziyaret ederek hedef kitlenizin “neye benzediğini” araştırmaktır.

8. Açınızı Bulun

22 Değişmez Pazarlama Yasası’nda Ries ve Trout, her zaman saygı duyulması gereken 22 pazarlama ilkesini detaylandırıyor.

Bu ilkelerden biri, pazar liderini yenmek için o markadan daha iyi olmanıza gerek olmadığı, kendinizi tam tersi şekilde konumlandırmanız gerektiğidir. Örneğin pazar lideri olmayan Apple, kendisini Android’in tam tersi olarak konumlandırmaktadır.

9. Konsantrasyon Yasası

22 Değişmez Pazarlama Yasası’ndaki bir başka ilke de konsantrasyon yasasıdır.

Google Ads ile tüketicilerin dikkatini çekmek için rekabet eden çok sayıda organik ve ücretli sonuç vardır. Benzer şekilde, birçok şirketin ilgili araçları ve çözümleri vardır.

Çözüm, reklamlarınızın odağını olabildiğince daraltmaktır. Sunabileceğiniz her şey hakkında konuşmak yerine, çok spesifik bir soruna odaklanın ve tek bir çözüm sunun. Bu, mesajınızın kolay anlaşılmasını sağlar.

10. Söylediklerinizi Kanıtlayın

Neredeyse 80 yıl önce Victor Schwab, reklamın işe yaraması için tüketicilere duygusal kararları için rasyonel bir gerekçe sağlaması gerektiğini belirtti. Bu ilke, İyi Bir Reklam Nasıl Yazılır adlı kitabında belirtilmiştir .

Google Ads reklam metniniz, tüketiciyi ürün veya hizmetinizi satın alma konusunda iyi hissettiren gerçekleri, rakamları, referansları, bilimsel çalışmaları veya diğer somut kanıtları içerebilir. Bu, özellikle pahalı veya sürekli ücret gerektiren ürünler için önemlidir (örn. aylık üyelikler).